Akrofobi: Tanımı, tedavisi, nedenleri

Yükseklik korkusu nedir?

Yükseklik korkusu (akrofobi olarak da bilinir), yerden belirli bir mesafede olma korkusunu ifade eder. Korkunun ne kadar belirgin olduğuna bağlı olarak, merdivene tırmanırken de ortaya çıkabilir. Yükseklik korkusu spesifik fobilerden biridir; bunlar çok spesifik durumlarla veya nesnelerle sınırlı olan anksiyete bozukluklarıdır.

Yükseklik korkusu nadir görülen bir olgu değildir. Birçok insanın yüksek bir yerden aşağıya baktığında dizleri zayıflar. Yüksekliğe belirli bir derecede saygı duymak doğuştandır ve doğal bir korumadır. Bebeklerin bile uçurumlara karşı doğal bir korkusu vardır. Deneylerde, küçük çocuklar bile uçurumun önünde, üzerinde cam bir plaka olmasına ve tehlikesizce üzerinden geçmeleri mümkün olmasına rağmen tereddüt ediyor.

Evrimsel açıdan bakıldığında yükseklik korkusu hayatta kalmamızı sağlar. Ancak bazı kişilerde yükseklik korkusu o kadar güçlüdür ki, yürüyemiyor veya köprüden geçemiyor bile. Eğer korku haksız yere güçlüyse ve bu durum etkilenenlerin yaşam kalitesini kısıtlıyorsa, yükseklik korkusu patolojiktir.

Yükseklik korkusu kendini nasıl gösterir?

Korkulan durumda fiziksel ve psikolojik belirtiler ortaya çıkar. Belirli fobilerin tipik fiziksel belirtileri şunları içerir:

  • Nefes almada zorluk
  • terleme
  • titreyen
  • çarpıntı
  • Göğüste sıkışma hissi
  • Kuru ağız

Psikolojik belirtiler arasında kaygı dolu düşünceler ve hatta ölüm korkusu yer alır. Etkilenenler dengelerini kaybedip düşmekten korkuyorlar. Birçoğu aynı zamanda aşağıya çekilme hissini de tanımlıyor.

Yükseklik korkusu örneğin spor tırmanış sırasında ortaya çıkar. Yükseklik korkusunun yanı sıra, etkilenen kişiler aynı zamanda düşme korkusu veya düşme korkusu da yaşayabilir. Bu bağlamda düşme korkusu, insanların spor tırmanış yaparken duvardan düşmekten korkması anlamına gelmektedir. Düşme korkusuyla tırmanıcılar, düştükten sonra acı verici bir darbe almaktan korkarlar.

Yükseklik korkusunu nasıl yenersiniz?

Spesifik fobiler psikoterapötik olarak tedavi edilir. Uzmanlar öncelikle bilişsel davranışçı terapinin bir parçası olarak maruz bırakma terapisini önermektedir. Yükseklik korkusunu yenebilmek için korkularıyla bu şekilde yüzleşirler.

Terapist ayrıca hastaya bir anksiyete kriziyle nasıl başa çıkılacağı konusunda da talimat verir; örneğin nefes egzersizleri yardımıyla kendilerini nasıl sakinleştirecekleri konusunda. Korkutucu durumla tekrar tekrar yüzleşerek yükseklik korkusunun üstesinden gelmek mümkündür.

Aşırı durumlarda doktorlar yükseklik korkusuyla mücadele etmek için ilaç kullanabilirler.

Davranış terapisinin başarı şansı yüksektir. Ancak birçok hasta yardım aramadan önce çok uzun süre bekler ve bunun yerine yüksekten kaçınır. Ancak kaçınma korkunun artmasına neden olur. Şiddetli yükseklik korkusu olan kişiler, örneğin bir ampulü değiştirmek için artık merdivenin ikinci basamağına bile çıkamıyor.

Daha sonra korku hayatlarına hakim olur. Bazıları alkol, uyuşturucu ya da ilaçla kendilerini sakinleştirmeye çalışıyor. Bir terapistle birlikte bu aşağıya doğru gidişi durdurmak ve akrofobiyi yenmek mümkün. Yükseklik korkunuzu ne kadar erken tedavi etmeye başlarsanız korkusuz bir yaşam sürdürme şansınız o kadar artar.

Yükseklik korkusunun nedeni nedir?

Bazen yükseklik korkusunun kökeni, tehlikeli bir merdivene tırmanmak veya bir uçurumun yakınındaki dar bir yolda yürümek gibi korkuyu tetikleyen belirli bir olaya dayandırılabilir.

Aynı zamanda beyin ayaklarınızın sağlam durduğu mesajını da alır. Bu çelişkili sinyaller baş dönmesine neden olur. Bu baş dönmesi, uçurum gibi potansiyel bir tehlikeye işaret eder.