Alında kırışıklıklar, göz kenarındaki kırışıklık gözlerde, köşelerde kırışıklıklar ağız. Kimse bunu istemiyor ve özellikle kadınların bu konuda büyük sorunları var ve kırışıklıkların yarından çok bugün yok olmasını tercih ediyor. Nadiren değil, ilgili erkekler ve kadınlar kırışıklık önleyici kremlere, dolgulara, yüz maskelerine ve son olarak da enjeksiyonlara veya sıkılaştırma prosedürlerine binlerce avro yatırım yapıyorlar.
Botox®, tavsiye arayan birçok kişi tarafından uzun zamandır bilinmektedir. Aslında bakteriyel bir toksin (= toksin), genellikle ölümcül bir etkiye sahiptir. gıda zehirlenmesi Bozulmuş konserve yiyeceklerin neden olduğu botulinum toksini 1980'lerden beri tıpta da başarıyla kullanılmaktadır. Botulinum toksini bugün birçok isim altında piyasada bulunmaktadır.
Bununla birlikte, kısa biçimi "Botox®", diğerleri arasında medya tarafından geniş çapta yayılmıştır ve şu anda diğer pek çok preparat için eşanlamlı olarak kullanılmaktadır. Botox®'un “kariyeri” hareket bozukluklarını tedavi etmek için kullanıldığı nörolojide başladı. Bir sinir zehiri olan Botox®, sinir lifleri ve kaslar arasındaki iletimi engeller.
Kasın kasılma (= kasılma) sinyali almasını engeller ve bu nedenle gevşemiş halde kalır. Bununla birlikte, etki uzun süreli değildir ve bu nedenle etki birkaç ay ile sınırlıdır ve sonuç, takip tedavileridir. Nörolojide, kas spazmlı hastalıklar günümüzde hala başarıyla tedavi edilmektedir, örn. gözkapağı spazmlar, tortikollis, Parkinson hastalığı, özofagus hastalıkları (örn. akalazya) vb. Ayrıca terlemenin artması (hiperhidroz) durumlarında da kullanılır ve muazzam ter üretimi nedeniyle genellikle yüksek düzeyde acı çekenleri rahatlatır.
Plastik cerrahi
In estetik ameliyatmimik veya dinamik denilen kırışıklıkların tedavisi buradan türetilmiştir. Bunların kas felci nedeniyle ortadan kalkması gerekiyor. Bu yüzden burada sadece yüz hatlarımızın neden olduğu kırışıklıklar ile ilgileniyoruz: güldürücü satırlargöz ve göz kapaklarının etrafındaki kırışıklıklar burun hatta çene üzerinde.
Başlangıçta kırışıklıklar sadece kullanım sırasında gözlemlenebilir. yüz kaslarıama cilt yaşlandıkça artık yok olmazlar. Zayıflamanın neden olduğu kırışıklıklar bağ dokusu veya yıllarca güneşe maruz kalma tedavi edilemez. 1992 yılında Botox® enjeksiyonları şeklinde tedaviye başlandı.
Bununla birlikte, buradaki Botox® dozu, nörolojik uygulamalardakinden çok daha düşüktür ve ciddi yan etkiler çok daha az görülür. Bununla birlikte, prosedür ağrısız ve risksiz değildir ve bu nedenle birçok hasta için engel hala önemsiz değildir. Son zamanlarda birçok krem aynı etkiyi vaat ediyor.
Basit kremler, ağrılı enjeksiyon ve neşterin yerine geçme sözü verir ve morluklar ve asimetrik yüzler gibi komplikasyonlar geçmişte kalmalıdır. Etkilenen pek çok insan böylece kırışıksız bir yüz için umut kazanır ve ürünleri her gün etkilenen cilt bölgelerine cesurca uygular. Ancak maalesef kremler sözlerini tutamıyor.
Bunun birkaç nedeni var. Kremler cildin tüm katmanlarına nüfuz etmez. Deri, vücudun çevresine karşı etkili bir korumasıdır.
Cilt, vücudun içine hangi maddelerin girmesine izin verdiği konusunda çok "seçicidir". Ne yazık ki kremler aralarında değil. Kremler cildi nemlendirerek çok iyi çalışır, pürüzsüz ve sıkı görünmesini sağlar ve bazı ürünler cildi içererek gençleştirebilir. vitaminler ve bitki hormonların ve diğer birçok bileşen.
Roman proteinler kremlerde cildin derinliklerine nüfuz ettiği ve aslında bağ dokusu. Ancak cilt altında çok derin olduğu için kırışıklık bölgesine ulaşamadıkları için ifade çizgilerinin sebepleriyle, yani alında veya göz çevresinde oluşan kahkaha çizgileri veya kırışıklıklar ile mücadele edemezler. Ayrıca Botox®, tüm olumlu etkilerine rağmen çok etkili bir sinir zehiri ve etken maddedir.
Almanya'da bunlar uyuşturucu yasasına ve dolayısıyla sözde “reçete gerekliliğine” tabidir. Bu, bu ilacı yalnızca bir doktorun reçete edebileceği anlamına gelir. Dolayısıyla, Botox® bir kremde etkili bir dozda kullanılacaksa, bu kremin sadece reçeteyle temin edilmesi gerekir.
Şu anda mevcut olan kremler genellikle arka kapı çözümü olarak Botox® benzeri bileşen Argireline içerir, ancak aynı etkiyi sağlayamaz. Tüm bu tedavilerden sonra geriye kalan, kişinin yaşı görünmeden yaşlanıp yaşlanma arzusu ve hırsıdır. Bu arzu o kadar güçlü ki, gençleşme için patentli bir çare arayışına çok fazla enerji yatırılmaya devam edilecek ve Gençlik Çeşmesi için yorulmak bilmeyen arayışlar devam edecek. Ne yazık ki, Botox® kremleri bilmeceye henüz bir çözüm sunamıyor ve Ebedi Gençliğe bir noktada ulaşılabilmesi için arayışların devam etmesi gerekiyor.
