Kalça Sıkışma Sendromu: Tanımı, Tedavisi

Kısa bir bakış

  • Semptomlar: Harekete bağlı kasık ağrısı, uzun süreli oturma sonrası ağrı, hareket kısıtlılığı.
  • Nedenleri: Femur başı ve/veya asetabulumun yer yer bitişik olan malformasyonları.
  • Tedavi: Hafif vakalarda konservatif tedavi, ancak genellikle cerrahi
  • Formlar: Asetabulum veya başın tutulumuna bağlı olarak kıskaç ve kam sıkışması arasında bir ayrım yapılır; karışık formlar mümkün
  • Teşhis: Hareketliliğin fizik muayenesi, görüntüleme muayeneleri, özellikle röntgen ve MRI
  • Hastalığın seyri ve prognozu: Zamanında tedavi edilirse daha ciddi eklem hasarları önlenebilir (artroskopik cerrahi); tedavi edilmezse kıkırdak veya eklem dudağı potansiyel olarak hasar görebilir; en kötü durumda: kalça eklemi artrozu
  • Önleme: Kalça eklemine özel stres uygulayan sporlardan (futbol, ​​dövüş sanatları) kaçının; ancak genel önleme mümkün değildir.

Açıklama

Kalçanın sıkışma sendromu (femoro-asetabular sıkışma sendromu), uyluk kemiğinin femur başı (femur) ile pelvik kemiğin oluşturduğu asetabular çatı (asetabulum) arasında mekanik bir gerginliktir.

Kemik değişikliklerinin kökenine bağlı olarak, doktorlar kıskaç sıkışması ile kam sıkışması arasında ayrım yapar.

Kalçanın kıskaçla sıkışması

Kalçanın Pincer sıkışmasında femur boynu normal bir konfigürasyona sahiptir. Asetabulum ise deforme olmuş bir kıskaç şekline sahiptir ve kelimenin tam anlamıyla femur başını "kıskaçlar". Eklem boşluğu içinde femur başının artan çatısı, harekete bağlı olarak femur başı ile asetabular çatının hafifçe çarpışmasına neden olur. Sonuç, kalça ekleminin ağrılı mekanik çarpmasıdır.

Kalçanın kıskaç sıkışma sendromu kadınlarda daha sık görülür.

Kalçanın kam sıkışması

Sağlıklı bir iskelette femur boynunun femur başının altında bir bel kısmı vardır ve bu da femur başına eklem kapsülü içinde daha fazla hareket özgürlüğü sağlar. Kalçanın kam sıkışma sendromunda femur boyun kemiğinin büyümesine bağlı olarak bel kaybı yaşanır. Kemik çıkıntısı eklem aralığını daraltır, bu da femur boynu başının ve asetabuler tavanın labrumunun ağrılı sürtünmesine neden olur.

Kalça kam sıkışma sendromu genç, atletik olarak aktif erkeklerde daha sık görülür ve futbolcular buna özellikle yatkındır.

Belirtileri

Başlangıçta, kalça sıkışma sendromunun semptomları genellikle çok kademelidir. Hastalar kalça ekleminde sporadik ağrı bildirmektedir. Kasıktaki ağrı sıklıkla uyluğa yayılır ve eforla yoğunlaşır.

Araba kullanırken merdiven çıkmak ve oturma pozisyonunda kalmak da sıklıkla ağrıya neden olur. Çoğu durumda, bükülmüş bacağın içe doğru döndürülmesi (90 derecelik fleksiyonla iç rotasyon) da ağrıyı tetikler veya şiddetlendirir. Bu nedenle, uyku pozisyonuna (yan uyuyan) bağlı olarak, kalça sıkışması olan kişiler, eklemin garip bir şekilde dönmesi nedeniyle geceleri ağrı yaşayabilir.

Çoğu durumda, hastalar etkilenen bacağı hafifçe dışarı doğru döndürdükleri (dış rotasyon) koruyucu bir duruş benimserler.

Nedenleri ve risk faktörleri

Kalçanın sıkışma sendromu çoğunlukla asetabular çatının (asetabulum) kemik deformitesinden kaynaklanır: İliak kemik (os ilium), femurun femur başı ile birlikte kalça eklemini oluşturan fincan şeklinde bir yuva oluşturur.

Kıskaç çarpması ve kam sıkışması vakalarının çoğunun kökeni henüz yeterince açıklığa kavuşturulmamıştır. Bununla birlikte, etkilenen bireylerin çoğunda yüke bağlı, kemik yapısındaki değişiklikler tespit edilebilir. Kemik deformitesinin bir diğer olası açıklaması ergenlik dönemindeki büyüme bozukluğunun büyüme plaklarının kusurlu kapanmasına yol açtığı varsayımıdır.

Gelişimi etkileyen bir diğer faktör ise aşırı spor gibi görünüyor.

Kalça sıkışma sendromu nasıl tedavi edilir?

Kalça sıkışma sendromunun tedavi konsepti tetikleyici nedene bağlıdır. Eklemin hareketsiz hale getirilmesi, ağrı kesiciler, fizyoterapi ve tetikleyici faktörlerden kaçınılması gibi konservatif tedavi yaklaşımları sıklıkla semptomları hafifletir ancak nedeni ortadan kaldırmaz. Bunun için ameliyat gereklidir (nedensel tedavi).

Kalça sıkışma sendromunun konservatif tedavisi

Hastalığın erken evrelerinde konservatif tedavi seçenekleri özellikle önemlidir. Amaçları invaziv prosedürler olmadan ağrıyı hafifletmektir. Asetilsalisilik asit veya ibuprofen gibi antiinflamatuar ağrı kesiciler yardımcı olur.

Kalça sıkışma sendromunun nedensel tedavisi.

Nedensel terapi yaklaşımı, durumun tetikleyici nedeninin tedavi edilmesini ve ortadan kaldırılmasını içerir. Kalçanın sıkışma sendromunda hekim, cerrahi bir işlem (artroskopi) sırasında yapısal kemik değişikliklerini ortadan kaldırır. Ağrı genellikle mekanik sıkılık ameliyatla giderildiğinde iyileşir.

Daha sonraki yaşamlarında eklem sertliği riskini en aza indirmek için ameliyat özellikle genç hastalara tavsiye edilir. İlk tercih edilen cerrahi işlem artroskopidir.

Artroskopi ilk tercih edilen cerrahi işlemdir ve açık ameliyatın yerini almıştır. Kalça eklemi çevresindeki deride iki ila üç küçük (yaklaşık bir santimetre) kesi yapılmasını içeren, düşük riskli, minimal invazif bir yöntemdir. Cilt kesilerinden eklem içine entegre ışık kaynağı ve özel cerrahi ekipman içeren bir kamera yerleştirilerek tüm eklemin hassas bir şekilde görüntülenmesi ve hasarın tespit edilmesi sağlanır.

Muayene ve teşhis

Kalça sıkışma sendromundan şüpheleniyorsanız iletişime geçeceğiniz doğru kişi ortopedi ve travma cerrahisi uzmanıdır. İlk olarak tıbbi geçmişinizi sizinle ayrıntılı olarak tartışacaktır. Size şu soruları sorabilir:

  • Herhangi bir spor yapıyor musunuz ve eğer öyleyse, ne tür?
  • Kalça ekleminde hareket kısıtlılığının belirtileri nelerdir?
  • Ağrının başlangıcıyla ilişkili bir yaralanmayı veya ağır eforu hatırlıyor musunuz?
  • Bacağınızı içe doğru çevirdiğinizde ağrı artıyor mu?

Görüşmenin ardından doktor sizi fiziksel olarak muayene edecektir. Bacağınızı farklı pozisyonlara koymanızı isteyerek kalça ekleminin hareketliliğini test edecektir. Ek olarak, doktor bükülmüş bacağı kalça yuvasının kenarına doğru bastıracaktır, bu da genellikle tipik ağrıyı tetikler.

Kalça sıkışma sendromunu tespit etmeye yönelik görüntüleme testleri arasında pelvisin röntgeni, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve ultrason muayenesi (sonografi) yer alır.

X-ışını muayenesi

Manyetik rezonans görüntüleme (MRI)

Manyetik rezonans görüntüleme olarak da bilinen manyetik rezonans görüntüleme (MRI), kalça eklemini çevreleyen yumuşak dokuların hassas bir şekilde görüntülenmesini sağlar. Böylece tendonlar, kaslar, bursa ve kıkırdak çok yüksek çözünürlükte görüntülenebilmektedir. Görüntüler, manyetik rezonans görüntüleme sırasında radyo dalgaları ve manyetik alanların birleştirilmesiyle oluşturulur.

Planlanan bir cerrahi, rekonstrüktif prosedürden önce, MR özellikle cerrahi koşulların daha iyi değerlendirilmesi ve planlanan prosedürün daha iyi planlanması açısından faydalıdır.

Sonografi (ultrason)

Sonografi, örneğin bursa içindeki iltihaplanmaya bağlı sıvı birikimlerinin yanı sıra kas yapılarını görselleştirmek için kullanılabilecek çok basit ve ucuz bir muayene yöntemidir. Kemikler ise ultrasonla yeterince iyi görüntülenemez. Kalçanın sıkışma sendromunda sonografi bu nedenle genellikle yalnızca tamamlayıcı bir muayene yöntemi olarak kullanılır ve birincil tanı yöntemi olarak kullanılmaz.

Hastalığın seyri ve prognoz

Ameliyat sırasında alınan önlemlere bağlı olarak hastaların kendi bakımlarına bakmaları gereken süre değişmektedir. Belirli koşullar altında bu, artroskopiden sonra kalça ekleminin başlangıçta yalnızca maksimum 20 ila 30 kilograma kadar kısmi ağırlık taşımasına izin verildiği anlamına gelir.

Artroskopinin hemen ardından düzenli fizyoterapi tedavisi uygulanır. Kalça eklemi ameliyatından sonra en erken on iki hafta içinde zıplayarak ağırlık verilmesi önerilir. Yüzme ve bisiklete binme gibi kalça eklemi üzerindeki baskıyı hafifleten sporlara ameliyattan altı hafta sonra tekrar izin verilir. Altı ay sonra genellikle tüm sporlar tekrar mümkündür.

Kalçadaki sıkışma sendromunun neden olduğu sonuçsal hasar ancak erken tedavi ile başarılı bir şekilde önlenebilir.